
“Yara izlerine, şekil bozukluklarına, elle tutulabilecek olan bütün korkunç şeylere hazırlıklıydılar ama yokluğa değil!”
Merhabalar sevgili Meyus okuru,
Birbirimize sorduğumuz miladı hiç dolmayan bir soru vardır. Eğer süper bir güce sahip olabilseydin bunun ne olmasını isterdin? Zihin okumadan uçmaya kadar bir çok cevabı olan bu sorunun cevaplarından biri de görünmezliktir.
Peki görünmez olmak gerçekten güzel bir şey mi? Ya da soruyu değiştireyim. Toplum tarafından görülmemekte bir çeşit görünmezlik değil mi?
Beni H.G Wells’i okumaya sevk eden sebeplerden biri hatta en önemlisi, bilim kurgu tarzında yazarken toplumsal sorunlara da değinmesidir.
Görünmez Adam romanında da olaylar küçük bir kasabaya gelen her tarafı sargılı bir yabancının gelmesiyle başlar. Getirdiği malzemelerden bilim adamı, tavırlarından ise huysuz biri olduğunu anlayan kasaba sakinleri bu yabancıyı çok fazla rahatsız etmeden hakkında bilgi toplamaya çalışırlar.
Bu yabancının belli bir üstünlüğü vardır, tabi parası bitene kadar. Parasının bittiğini anlayan kasaba sakinleri üstüne pederin evinden para çalındığını öğrenince yabancıyla yüzleşmeye giderler. İşler bir anda karışır ve yabancının sırrını öğrenen kasaba halkı dehşete kapılır. Sonrasında ise işler iyice karışıyor zaten sevgili okur.
Olayları kitabın yarınsından sonra adını öğrendiğimiz yabancı yerine kasaba halkı ve gittiği yerdeki diğer insanların bakış açısıyla okurken yabancının kibirli ve kontrolsüz davranışlarına sinir olmuştum başta ancak devamında fark ettim ki onun görünmez olduğunu öğrenen kişiler en cahilinden kültürlüsüne onu başından atmak ve kurtulmak için ilk fırsatı kollamaktadır.
“Yine de aklımdan, yanımdan geçenlerden birine yaklaşıp her şeyi anlatmak ve kendimi onun merhametine bırakmak da geçmiyor değildi. Ama yaklaşma çabalarımın uyandıracağı dehşeti ve o zalimce şiddeti de çok iyi biliyordum.”
Şimdi siz söyleyin sevgili okur, harika bir keşif yapıyorsunuz ve görünmez oluyorsunuz. Tekrar görünür olmak içinse zamana ve kaynaklara ihtiyacınız var ama bunları elde edemediğiniz gibi insanların davranışından dolayı bazı temel ahlak kurallarını yok saymanız gerektiğin fark ettiniz. Üstelik devamlı fark edilme ve zarar görme olasılı yüzünden diken üstündesiniz. Bu durumun psikolojiniz üzerindeki etkisi nasıl olurdu?
“Ne bir sığınağım, ne elimde bir şey, ne de dünya yüzünde kendisine güvenebileceğim bir insan vardı.”
Görünmez adamın yaptığı her şeyi onayladığımı söylemiyorum ama bir noktadan sonra yapmak istediği için değil yapmak zorunda olduğunu hissettiği ve ruhsal parçalanma yaşadığı için bunları yaptığını düşünüyorum. Eh tabi birde iyi ya da kötü olarak toplum tarafından kabul edilme arzusu vardı.
Wells’in bu eseri için benim söyleyebileceklerim bu kadar sevgili okur. 1897 yılında yazıldığını göz önünde bulundurulduğunda, bilim kurgu yönünden çokta yormayan akıcı bir kitap, toplumsal anlamda ise bugün bile yargısız infaz yaptığımız eleştirel yönümüzü yüzümüze vurmaktadır.
Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın…
XOXO
Adı:Görünmez Adam
Yazar:H. G. Wells
Baskı tarihi:2017
Sayfa sayısı:240
Format:Karton kapak
ISBN:9786053141686
Kitabın türü:Bilim-Kurgu, Klasikler,
Orijinal adı:İnvisible Man – A Grotesque Romance
Yayınevi:Ayrıntı Yayınları
