Cesur Kadınlar, Kimdir?/Nedir?

Valide Sultan Makamı

OSMANLI DEVLETİ’NİN EN GÜÇLÜ KADINLARI

Güzel günler dilerim Sevgili Meyus Okur.

Valide Sultan makamı 600 yıllık Osmanlı tarihinde sayılı kadına nasip olmuş, kudretli, meşakkatli, göz alıcı ve bir o kadar da sorumluluk gerektiren bir makamdır. Nasip olursa kendilerinden tek tek de bahsedeceğim Valide Sultanların aksine bu yazımda makamın kendisinden bahsetmek istedim. Hazırsanız başlıyorum.

Oğlu tahta çıkan kadınefendinin, eğer sağ ise kullanmaya başladığı bu unvan; devletin en parlak dönemlerinde ortaya çıkmıştır. Padişaha “Aslanım” diye hitap edebilen tek kişi olan Valide Sultanlar protokolde padişahtan sonra gelirlerdi. Harem’de ise en yetkili kişi sayılırlardı. Harem’de Valide Sultan Taşlığı denilen avlunun içinde kubbeli taht odası, mahiyet odaları bulunur, kendilerine ayrılan dairelerinde kalırlardı. Ayrıca paşmaklık denilen, geliri direk padişahın ailesine ait araziden büyük bir pay alırlardı ki sonradan bu uygulamaya son verilmiş ve Valide Sultanlara yüksek miktardan aylık gelir bağlanmıştır. Valide Sultanların mali işleri ile ilgilenen güvenilir kişilerden seçilen devlet adamlarına ise “Valide Sultan Kethüdası” denilirdi. Valide Sultanlar halk arasına tıpkı padişah gibi kalabalık bir mahiyet ile çıkarlardı. Yanlarında bir devlet adamı bulunurdu. İstanbul’dan Edirne’ye giden Turhan Sultan’a 3000 Yeniçeri’nin eşlik ettiği kaynaklarda geçer.

Oğlu tahta çıkana kadar teamüller gereği Eski Saray’da kalan hanedan kadınları nasip olur da oğulları tahta çıkarsa Valide Alayı denilen büyük bir törenle Eski Saray’dan ayrılır ve Topkapı Sarayı’na yerleşirlerdi.

Şimşirlik’te (Kafes Sistemi) kaldığı dönemlerde annesine büyük bir hasretlik çeken Padişah III. Selim, Cülus törenin ardından Kılıç Alayı’nı beklemeden annesi Mihrişah Sultan’ı hemen saraya çağırmıştır. Son Valide Alayı ise II. Mahmut’un annesi Nakşidil Sultan için yapılmıştır.

Valide Sultan unvanını kullanan ilk kişi ise Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Hatun’dur.  Meşhur Haseki Hürrem Sultan ise Valide Sultan olamadan vefat etmiştir. Bilinenin aksine Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan vefat edene kadar Eski Saray’da kalmış onun vefatından sonra Topkapı Sarayı’na yerleşmiştir.

Hürrem Sultan hakkında asılsız o kadar çok iddia ve maalesef bunların doğru olduğuna inanan o kadar çok insan var ki- hiç yoktan insan üzülüyor. En başta 21. yüzyıl kafasından çıkmadan 16. yüzyılı anlamaya çalışarak hata yapıyoruz belki de. Geceleri dört oğlundan üçünün ya da hepsinin öleceği korkusuyla uykuları kaçan bir anneyi anlamaya çalışmak hakikaten bizler için çok zor olmalı. Memleketinden ayrı düşmüş, bir anda kimsesiz kalmış bir kız çocuğunu anlamaya çalışmak gerçekten çok zor olmalı. Bir cihan padişahı ile nikahlanmak çok büyük bir aşkın ve çok büyük bir sabrın meyvesi olmalı. Ne olursa olsun ‘mümin din kardeşinin ayıbını örter’ hadisine göre hareket etmeli ve tarihimizin gurur kaynağı sayılan bu insanlara karşı daha saygılı ve daha merhametli davranmalıyız.

Ancak durum bizde tam tersi seyrediyor. Aksine Batı’nın harem fantezilerine ve harem hülyalarına Batı’dan daha çok inanmaktayız. Böylesine gizli böylesine yasak bir bölge hakkında yazılı kaynak da haliyle pek az. Hal böyle olunca türlü çeşit dedikodu türlü çeşit iftira kulaktan kulağa dolanıp yayıldıkça yayılıyor. Halbuki sadece Valide Sultanların yaptırdığı hayır eserlerine bakacak olsak Batı’nın sahte Harem algısı yerle yeksan olup gitmişti bile.

Devam edecek olursak Osmanlı Tarihi boyunca siyasette etkin rol almış Valide Sultanların, oğullarına siyasi meselelerde tavsiyelerde bulundukları mektuplar da mevcuttur. Bazen hoş karşılanmayan bir mesele, devlet adamları tarafından Valide Sultan aracılığıyla padişaha iletilirdi. IV. Mehmet’in annesi Hatice Turhan Sultan’ın perde arkasından divan toplantılarına katıldığı ve müdahale ettiği,  Hürrem Sultan’ın memleketi Lehistan (bugünkü Polonya) Kralına ‘kardeşim’ diye hitap ederek mektuplar yazdığı, yine aslen Venedikli olan Nurbanu ve Safiye Sultanların siyasette Venedik’in çıkarlarını korudukları bilinmektedir. Ancak siyasete karışmamış sadece Harem ile ilgilenmiş Valide Sultanlar da mevcut. Mesela II. Mustafa ve III. Ahmet’in annesi Rabia Gülnuş Emetullah Sultan siyasete karışmayı tercih etmemiştir. Bazen de bizzat Padişah tarafından Valide Sultanların siyasete karışması engellenmiştir. II. Abdülhamit, annesi yerine koyduğu Pirustu Hanım’ı işlerine karıştırmamıştır.  

Valide Sultanların biriktirdikleri paralarla yaptırdıkları hayır eserleri ise bir başka yazının konusu olacak kadar büyük bir mesele olmasına rağmen kısaca Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan’ın yaptırdığı müthiş ve zarafet timsali Pertevniyal Valide Sultan Camisi, Abdülmecid’in annesi Bezmialem Valide Sultan’ın yaptırdığı burada sayıp dökmeye kalksak bayağı uzun sürecek pek çok vakıf ve parasız tedavi için ilk defa hastane adıyla inşa edilen Vakıf Gurebası, III. Selim’in annesi Mihrişah Sultan’ın ülkeyi çeşmelerle donatması, Emetullah Sultan’ın Mekke’de inşa ettirdiği Darüşşifa’sı, Hafsa Sultan’ın Manisa’da yaptırdığı Sultaniye Külliyesi, Nurbanu Sultan’ın Üsküdar’da yaptırdığı Atik Valide Sultan Külliyesi, Safiye Sultan’ın başlatıp  Turhan Sultan’ın tamamladığı Yenicamii Külliyesi ve sayısız onlarca eserleriyle unutulmaz izler bırakan Valide Sultanlarımızdan Allah razı olsun.

Bizlere düşen onları bu eserleriyle ve yaptıkları güzel işlerle hatırlamak ve hayır duasında bulunmaktır. Benden bu kadar Sevgili Meyus Okur. Umarım bilgilendirici ve keyifli bir yazı olmuştur. Yeni meselelerde görüşmek üzere

Bizimle kalın. Hoşça kalın…

Yorum bırakın