“Gözler açıkken sahibini kandırır, önemsiz şeyleri de gösterirlerdi. Ama gözünü kapayan sadece önemli şeyleri görürdü.”
Merhabalar sevgili Meyus okuru,
Belli dönemlere damga vuran yazarlar vardır. Herkesin dilinde olur. Gökler çıkaranı da yerin dibine sokanı da bolca bulunur. Adam Fawer ‘Olasılıksız’ ve ‘Empati’ kitaplarıyla karşıma çıktığı dönem liseli olduğum zamana denk geliyor. Ben yazara hayran olup göklere çıkaran kesimdendim. Yazım tarzı ve anlattığı olay örgüsü fazlasıyla dikkatimi çekmişti.
Oz kitabını aldığımda ne beklemem gerektiğinden emin değildim. Önce ki kitaplarından farklı olacağı kesindi. Açıkçası aklıma gelen iki şey oldu. Bu şekilde ifade etmek doğru olur mu bilmiyorum ancak ya önceki kitaplarının ekmeğini yiyecekti ya da farklı bir yazım tarzı ve olay örgüsüyle yine bizi etkilemeyi başaracaktı.
Bu kararsızlığım kitabı bitirdikten sonrada sürerken düşüncelerimi pekiştirmek amacıyla kitap hakkında yazılan olumlu ve olumsuz yorumları okurken farkına vardım ki ben bu kitabı beğenmiştim. Diğer kitapları gibi bir etki bırakmasa da hoşuma giden yönleri ağır bastı demek daha doğru olur.
Dorothy ve Oz büyücüsünün hikayesini üç aşağı beş yukarı herkes bilir. Baş karakterimiz 12 yaşlarında bir kız çocuğu olunca başta çocuk kitabımı acaba diye düşündürüyor. Ancak Sineklerin Tanrısı‘nı okuyanların bildiği gibi baş karakterinin küçük çocuklar olduğu kitaplar bazen çocuklardan çok yetişkinlere hitap etmektedir.
Yapılan eleştirilerde en çok dikkatimi çeken şey çocuk kitabı denmesiydi. Olay örgüsünün geçtiği yer fantastik bir dünya olabilir ama hangi çocuk kitabında kana susamışlık ve madde bağımlılığını anlatıyor? Bu eleştirileri yapan insanlar ya birinci bölümde kitabı bıraktılar ya da etraflarındaki çocuklara bu tarz kitaplar okutmaktan rahatsızlık duymayan kişiler sevgili okur.
Olay örgüsüne gelecek olursak sevgili okur, bir gün aniden ortaya çıkan hortuma kapılıp başka bir diyarda gözlerin açan Dorothy’nin evine dönmeye çalışırken başından geçenleri anlatıyor. Böyle yazınca çok oldu bitti gibi görünse de geri dönüşü yolculuğu hiçte kolay olmayacaktır. Üstelik dönebileceği kesin bile değildir.
“Duvara boya lekesi sıçrar ya hani… İki seçeneğin vardır, ya lekenin üstünü boyarsın, ya da duvarı lekeye göre boyarsın…”
İlk olarak korkuluk olan Seemore ile tanışan Dorothy’nin yolculuğuna zamanla teneke çocuk Jak ve korkak aslan Libby de katılır. Bu garip grup üyelerinin her birinin gerçekleşmesini istedikleri bir dileği vardır. Eğer cadıyı yenerlerse her birinin dileğini yerine getirmesi için Oz büyücüsü ile anlaşma yapan dörtlünün cesaretleri ve sadakatleri defalarca sınanacaktır.
Siyahın aydınlık beyazın karanlık olduğu bu dünya bize karanlık bir peri masalı anlatmış adeta. Bunun yanında komik olan kısımları da bulunmaktaydı. Özellikle benim favorim kesinlikle Seemore.
“Doğru seçim yaptığını, arzularına karşı çıktığında anlarsın”
Başta da belirttiğim gibi Fawer bu sefer karşımıza bambaşka bir tarzda çıkmıştı. Olasılıksız tadında beklentisi olanları tatmin etmeyecek bir kitap olan Oz, aynı insanın başka bir yönünü görmek isteyenlerin hoşuna gidecek tarzda bir kitap.
Bu arada yazar ön sözünde Türkiye’ye özel olarak teşekkür ettiğini de belirtmek isterim sevgili okur.
Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın…
XOXO
Adı:OzYazar:Adam Fawer, Algan Sezgintüredi (Çevirmen)
Baskı tarihi:Haziran 2016
Sayfa sayısı:384
Format:Karton kapak
ISBN:9786055162740
Kitabın türü:Fantastik, Roman
Dil:Türkçe
Ülke:Türkiye
Yayınevi:April Yayıncılık
MEYUS OKUR 