Hikayesi Olan Yapılar, Kimdir?/Nedir?

Orhun Abideleri (Göktürk Yazıtları)

TÜRK YAZILI TARİHİNİN MİHENK TAŞI

Güzel günler dilerim Sevgili Meyus Okur

Türk Tarihinin en önemli yapı taşlarından biri olan Orhun Abideleri veya Göktürk Yazıtları bugünkü Moğolistan sınırları içerisinde yer almaktadır. Türk düşünce yapısının yazılı olarak ilk defa kayıt altına alınması açısından inanılmaz bir değere sahip olan bu yazıtlar Göktürkler tarafından; bengü taş (sonsuza kadar kalacak olan) olarak adlandırılmıştır.

Çin entrikaları ile yıkılan birinci Göktürk Kağanlığından sonra yaşanan Fetret Devrinin ardından Türk Devletini yeniden kurmaya muvaffak olan İlteriş Kağan’ın yeğenleri Bilge Kağan ve Kül Tigin tarihte ender rastlanır bir şeyi başarmış ve bu iki kardeş yönetimi birlikte sırtlamışlardır. İkinci Göktürk devrinin en parlak dönemini yaşatan Bilge Kağan’ın çok sevdiği kardeşi Kül Tigin’in ölümü üzerine bizzat onun ağzından, yeğeni Yolluğ Tigin tarafından yazılmıştır. Kardeşine duyduğu minnet duygusunu ve içinde bulunduğu derin teessürü anlatan Bilge Kağan, abide inşaatının bizzat başında bulunmuş ve hitabe onun ağzından yazılmıştır. İşte bu ilk kitabe 732’de dikilmiştir. İkinci kitabe Bilge Kağan’ın ölümünün ardından oğlu tarafından 735’te dikilmiştir.

Türk tarihinin Nizamü’l Mülk’ten sonra (tabi ki bana göre) en müthiş veziri olan Tonyukuk ise kendi abidesini 720-725 senelerinde diktirmiştir.

Bu abideler yaklaşık 3-4 metre yüksekliğindedir. Dört cephesi vardır. Üç cephesi Türkçe, bir cephesi Çince kaleme alınmıştır. Yapılışında Türk- Çin sanatkarlar birlikte çalışmıştır. 38 harfli Göktürk Alfabesi ile kaleme alınmıştır.

Orhun harfleri ile yazılı kitabelerden ilk olarak 12. Yüzyılda Moğol tarihçisi Cüveyni bahsetmiştir. Çin kaynakları da çok eskiden bu abidelerin dikildiğinden bahsetmiş ancak Orhun yazısı 19. asra kadar gizemini korumuştur. Orhun abidelerinin bulunmasının önünü açan 1709 yılında Poltova Muharebesinde Ruslara esir düşen İsveçli subay Johan Van Tabbert (Strahlenberg)’dir. Sibirya’ya sürülen bu subay bölgeyi rahatça dolaşmış ve Yenisey’de bazı yazılı taşlar bulunduğundan bahseden araştırmalarını ülkesine dönünce yayımlamış, bilim dünyasının dikkatini buraya çekmiştir. Sonrasında Kırgızlara ait Yenisey yazıtları bulunsa da bunlardan elde edilen bilgiler birkaç kelimeden ibaret kalmıştır. Nihayetinde Rus Bilgini Yadrinstev 1889’da Orhun abidelerini bulmuş, 1893’te Danimarkalı Vilhelm Thomsen Orhun yazısını çözmüştür. Önce ‘Tengri, Türk ve Kül Tigin’ kelimelerini okumuş sonra tüm abideleri okumayı başarmıştır.

Bu tercümeden sonra Türkiye’de Orhun yazıtları hakkında Şemsettin Sami, Necip Asım, Nihal Atsız gibi isimler araştırmalar yapmış Türk Tarihçiler arasında en düzgün tercüme ise Nihal Atsız tarafından yapılmıştır.

Taşlar üzerine yazılmış bu tarih; Türk devlet adamlarının milletine hesap vermesi, milletle hesaplaşması, devletin ve milletin görevlerinden bahsetmesi açısından çok önemlidir. Türk töresi, Türk kültür ve medeniyet tarihinin birer vesikasıdır. Türk askerlik sanatının ve dehasının esaslarını anlatması açısından kanıttır. Türk içtimai hayatını anlatan bir eserdir. Türk edebiyatının ilk şaheseridir. İhtişamlı bir hitap tarzı vardır. Tanrı’dan, onun tek ve biricik olmasından, onun kudretinden bahseder.

Bilginin önemini ve bilgisizler yüzünden Türk milletinin Çin entrikalarına nasıl yenildiğini anlatır ve adeta 1250 yıl öncesinde Türk Milletini Çin hilelerine karşı uyarır.

“kağan yaptığı kağanını kaybedivermiş. Çin milletine beylik erkek evladı kul oldu, hanımlık kız evladı cariye oldu. Türk beyler Türk adını bıraktı. Çinli beyler Çin adını tutup Çin kağanına itaat etmiş…”

….

Vatan sevgisinden, töreye, devlete saygıdan bahseder. Ahiret inancını anlatır. Kısacası her Türk gencinin mutlaka okuması gereken bir nasihatler kitabıdır.

“öyle kazanılmış, düzene sokulmuş ilimiz töremiz vardı. Türk Oğuz beyleri, milleti, işitin: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk milleti, ilini, töreni kim bozabilecekti? Türk milleti, vazgeç, pişman ol!”

….

Benden bu kadar, devamını merak ederseniz alta sizin için kaynak kitap bırakacağım alıp okursunuz.

Bizimle kalın, hoşça kalın…


Muharrem Ergin, Orhun Abideleri, Boğaziçi Yayınları.

Yorum bırakın