
Bir kadına düşlerindeki krallığı görmek her gün kısmet olmuyor ne de olsa.
Merhabalar sevgili Meyus okuru,
Bugün size aşk romanlarındaki kusursuz karakterleri ile hayatıma giren Judith McNaught’ın Westmoreland serisinin ilk kitabı olan Düşler Krallığı’ndan bahsedeceğim.
Başlamadan önce Judith McNaught’ı anlatmak isterim, kendisinin birçok kitabını okudum. Her yazarın belirgin bir tarzı vardır. O yazara alışkın olanlar karşılaşacakları şeyleri üç aşağı beş yukarı bilir. Konu Judith McNaught olunca, onun başkarakterleri hep çok güzel ve yakışıklı olur. Belki de aşık olanın gözünden gördüğümüz için öyledir sevgili okur. O kısımdan emin olmasam da bu durum okuma zevkini hiç etkilemediğine eminim.
15. yüzyılın İskoçya’sında geçen hikayemiz, İngiliz Claymore Dükü Royce Westmoreland ve İskoç Dükünün kızı Jennifer Merrick’in düğünü ile başlamaktadır. Hemen ardında geçmişe dönüp o ana kadar geçen olaylar anlatılmaktadır sevgili okur.
Hangi çağda olursak olalım sevgili okur, kız çocukları erkek olanlara kıyasla ailesinin gözünde kendini ispatlamak için daha fazla çaba harcaması gerekmektedir. Elbette bu yaşanılan coğrafya ve kültüre göre değişim göstermekle birlikte bazı bölgelerde fazlasıyla etkin bir şekilde hissedilmektedir. Üvey erkek kardeşleri gibi babasının onayını almak isteyen Jennifer, geçmişteki hatalarını telafi edip klanı tarafından tekrar kucaklanmak onların sevgi ve saygısını tekrar kazanmak için elinden gelen her şeyi yapmaktadır.
Rahibelik eğitimi gören Jennifer’ın Kara Kurt lakaplı dükümüzle karşılaşması kaçırıldıktan sonra askeri bir kamp alanında olmuştur. İlk gördükleri andan hatta birbirlerini görmeden önce bile karşılıklı olarak birbirinden nefret eder. Fazlasıyla hassas kız kardeşi içinde endişelenen Jennifer, korksa bile kurttun karşısında geri adım atmamak için elinden geline ardına koymaz.
Yaşanılan bu olay, ailelerin arasındaki gerilimi daha da arttırırken, İki ülkenin krallarının da araya girmesi ile sonunda bir anlaşmaya varılır sevgili okur.
“Ateşkesler ve turnuvalar; işte barışa giden yol buralardan geçiyor, ateşkes düşmanlıkları sınırlamak, turnuvalar da tamamıyla ortadan kaldırmak içindir.”
Evlilik ile uzlaşmaya varılacaktır.
Alınan bu karar bile iki ailenin arasındaki buzları eritmez. Lord Merrick’in nefretini hiçbir şey geçirmez. Barış görüntüsü altında bir şekilde intikamı almanın bir yolunu bulacak, nefreti uğruna her şeyi feda edebilecek seviyede bir insandır.
Demek düşmanından intikam almak uğruna kızının hayatını feda etmeye razıydı. Mesele intikam olunca, babasının bir yabancıya olan nefreti, kızına olan sevgisinin önüne geçiyordu.
Claymore Dükü Royce Westmoreland ise başta istemeyerek yaptığı bu evlilikte karısına aşık olurken yaptığı bir hata her şeyi neredeyse geri dönülmez bir şekilde değiştirir. Aynı şekilde jen in ailesine olan sadakati ile yeni katıldığı aileye olan bağlılığı arasında bir seçim yapması gerekmektedir.
“Eğer romantik olmak kör bir adam gibi odalarda el yordamıyla yürümek demekse, ben romantik değilim.”
Westmoreland serisini ilk kitabı olan Royce ve Jennifer’ın hikayesi fazlasıyla akıcı ve okurken eğlendiğim bir kitaptı.
Ailede hor görülen kişi olmak ve bir yere ait olma isteği güzel yansıtılmıştı. Bir yere yuvam demek için orada doğup büyümek yetmiyor bazen sevgili okur. Her birimizin ait olduğumuz düşler krallığımızda mutluluğu bulmamız dileği ile sevgiyle kalın.
Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın…
XOXO
Adı:Düşler Krallığı
Yazar: Judith McNaught, Meryem Kutlu Yıldız (Çevirmen)
Alt başlık:Westmoreland Serisi 1
Baskı tarihi:Mart 2007
Sayfa sayısı:416
Format:Karton kapak
ISBN:9789753319782
Kitabın türü: Aşk, Edebiyat, Roman, Tarih
Orijinal adı: A Kingdom of Dreams
Yayınevi: Epsilon Yayıncılık
