C-Ç, cemil meriç, Felsefe-Düşünce, I-İ, İletişim Yayıncılık

Cemil Meriç: Bu Ülke

İzm’ler idrakimize giydirilen deli gömlekleri. İtibarları menşe’lerinden geliyor. Hepsi de Avrupalı

Güzel günler dilerim Sevgili Meyus Okur

Bu Ülke benim yıllar önce Ankara’dan aldığım bir kitaptı. Seneler geçip giderken kitaplığımda sırasını bekledi. Sonunda elime alıp okumaya başladığımda itiraf etmeliyim ki biraz şaşırdım. Hiç beklediğim gibi değildi.

Cemil Meriç önce kendi hayatını anlatıp sonra ufkunu -kendi tabiriyle sığındığı fildişi kuleden– genişletip tüm dünyaya bakıyor ve baktıklarından bir kısmını satırlara döküyordu kitapta. Çoğu zaman bunlar çok dağınık düşünceler dedim kendi kendime. Cemil Meriç bazen insanlara, bazen kendine kızıyor adeta sitem ediyordu. Ardından biraz daha dikkat kesilip okumaya çalıştığımda nihayetinde küçük bir oğlan çocuğu gibi mızmızlanan bir aydın değil, ait olduğu yeri seçmesine izin verilmeyen, bilgi birikimi yüksek, yapmak istediği şeylerin yarısını bile yapamamış hareket aşığı bir adamın geniş bir bakış açısını okumaya başladım.

12 Aralık’ta doğan çocuk itilmiş kakılmış, düşman bir dünyada dostsuz büyümüş. Daima başka daima yabancı. Hasta bir gurur, pencerelerini dış dünyaya kapayan bir ruh

Cemil Meriç ‘Bu Ülke’nin adamı mıydı? Buna cevap veremem. Ancak şunu samimiyetle söyleyebilirim ki o bizim toplumumuzun taptığı Batı’nın gerçek yüzünü gören, bunu ispatlamak için hiç acelesi olmayan biri. Yazdıklarıyla adeta ‘zamanla anlayacaksınız’ diyor. Zamanla anlayacaksınız ‘Bu Ülke’ insanının asla onlar gibi olamayacağını… ancak bunu yaparken Batı’yı alçaltıp Doğu’yu yükseltme gibi bir gayesi de yoktu. Özellikle Tanzimat’tan sonra ortaya çıkan Batı aşığı sözde Osmanlı aydınlarının yaptığı hataları açıklarken derdi bir tarafı aklamak değildi. Aslında Cemil Meriç sanırım sadece kendine ait olan insanlardan. Bu yüzden de ne aklamaya çalışıyor ne de karalamaya. Sadece anlatıyor. Kendi penceresinden nasıl göründüğümüzü anlatıyor.

İnanmayanların, inananlara sataşmaları kıskançlıklarından. Müminlerin saadetini gölgeleyen tek ıstırap, inanmayanlara karşı duyulan merhamet olmalı

Okumak isteyen herkese hiç tereddütsüz okumalarını söyleyeceğim bir kitaptı Bu Ülke. Tüm yaşanmışlıklarıyla, tüm hatalarıyla ve bütün güzellikleriyle Bu Ülke bizim ülkemiz bizim yuvamız.

Bizimle kalın, hoşça kalın…

Yorum bırakın