A, anton çehov, Hikaye, I-İ, indigo kitap, Modern Edebiyat

ALTINCI KOĞUŞ

vanistas vanitatum

Merhabalar sevgili Meyus okuru,

Birisinin akıl hastası olduğuna nasıl karar veririz? Bu soruyu düşündüğümde aklıma ilk olarak Rosenhan deneyi geliyor. Akıl hastasını normal diye nitelendirdiğimiz birinden nasıl ayırt edebiliriz, bunu bir ölçütü var mıdır ya da iyileşen kişiler gerçekten iyileşmişler midir?

“Ortalama bir insan iyiyi veya kötüyü dışarıdan bekler, yani faytondan ve çalışma odasından, düşünen insan ise kendisinde arar.”

Geç tanıştığım ama üzerimde harika etkiler bırakan Çehov bu hikayesinde iki ana karakter görürüz aslında. Biri hastalardan biri olan ve her an tutuklanacağına dair paranoyası olan eskiden üniversitede öğrenim gören İvan Dmitrıç. Diğeri ise taşrada akıl hastanesinde her şeyin farkında olmasına rağmen boş vermiş, kendi dengi olarak bir en fazla iki kişiyi gören, rutininden şaşmayan ve elinden geldiğince kitap okumaya vakit ayırmaya çalışan doktorumuz Andrey Yemifıç.

Doğru düzgün konuşacak birini bulamayan Andrey Yemifıç. Standart hasta ziyareti sırasında altıncı koğuştaki İvan Dmitrıç ile sohbet etmeye başlayıp onun bakış açısını ve sohbeti ilgisini çekmişti.

Yapısı gereği direkt olarak emir veremeyen Andrey Yemifıç, boş vermişlik halinde olan doğru düzgün artık hastaneye bile gitmezken, onunla beraber altınca koğuşta geçirdiği vakit arttıkça etrafındaki insanlar onunda akıl hastası olmaya başladığını düşünmeye başlamıştı.

Andrey, kendi çıkarımları ile İvan’ın ona başlangıçta isteksizce olan açıklamaları o kadar hoşuna gidiyordu ki ateşe çekilen pervane misali etrafındakilerin endişelerini görmezden gelmesine sebep olacak kadar kapılmıştı bu yeni tanıdığı insanın sohbetine sevgili okur. Ancak bu zevk aldığı şey onu altıncı koğuşta hiç beklemediği bir noktaya getirmişti.

“Acıyı küçümsüyorsunuz ya, hadi bakalım parmağınızı kapıya sıkıştırayım, bakın o zaman nasıl çığlık atacaksınız boğazınızı yırtarak.”

Bu hikayemizin esas noktası ise,  etrafımızdaki insanların bizden beklediği tepkileri vermeyip, görmeyi arzu ettikleri davranışların dışına çıkıldığında verdikleri tepkiler ve buna karşılık olarak üzerimize yapıştırılan etiketler.

Bu da beni ilk sorularıma geri götürüyor aslında sevgili okur, biz skalanın neresindeyiz? Benim fikrimi soracak olursanız eğer akıl sağlığımızı korumak için biraz da deli olmak gerekiyor.  Üstelik hepimiz kendi altıncı koğuşumuzda yaşamıyor muyuz?

Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın…

XOXO


Kitap Adı Altıncı Koğuş
Yazar Anton Pavloviç Çehov
Çevirmen Süha Halil Güzel
Yayınevi İndigo Kitap
Sayfa Sayısı 93

Yorum bırakın