“Kalbinin sevdiğin birini affetmesini engellemek, onu affetmekten çok daha zor.”

Güzel günler dilerim Sevgili Meyus Okur
Sanırım uzun zaman sonra karakterlere ne kızabildiğim ne de sevebildiğim bir kitap okudum. Kitabın adı Bizimle Başladı Bizimle Bitti.
Yazar Colleen Hoover’ın ülkemizde en meşhur kitabı olan bu hikaye bir aşk romanı gibi dursa da aile içi şiddeti konu olan bir kitap.
Başkarakterimiz Lily çocukluğu annesinin uğradığı şiddete tanık olarak geçmiş ve bu şiddeti öğrenmiş genç bir kız. Hikayemiz onun babasının ölümüyle başlıyor.
Açıkçası bu kitabı okurken rahatsız olduğum o kadar çok sahne oldu ki… değiştirmek istediğim çok fazla şey vardı. Ancak mesele de buydu; şiddeti geri alamazsınız. Ve şiddet her zaman nefret ettiğimiz insanlardan gelmez. Bazen sevdiğimiz insanlar bize hayatımızın en berbat anlarını yaşatabilir. Lily için de durum aynı idi. Çok sevdiği kocası tarafından tıpkı babasının annesine uyguladığı gibi şiddet görmeye başladığında ilk zamanlarda olmaktan korktuğu o kadına –yani annesine- dönüp kocasını affetti. Bir kere affetti, ikincisi için bir bahane buldu ve sonunda işler daha fazla çirkinleşmeye başladı.
“Benim seni canavarlardan korumam gerekiyordu. O canavarlardan biri olmamalıydım.”
İşin ilginç tarafı Lily, kocasını affederken onu anladım Sevgili Meyus Okur. Onun neden arkasını dönüp gidemediğini çok iyi anladım. Ben olsam ne yapardım diye soramadım kendime. Sormak da istemiyorum. Çünkü şiddeti uygulayan taraf aynı zamanda sevdiğimiz bir karakter de oluvermişti bir anda.
Hayat da böyledir Sevgili Okur. İçinde olmadığımız durumlar hakkında çok kolay yargılarda bulunabiliriz. Hatta bu durumları küçümseyebilir ve dalga geçebiliriz. Ne zaman ki aynı şeyle karşı karşıya kalırız işte o zaman işin rengi değişir.
Şiddet döngüsünün içinde yaşamak da böyle bir şey olmalı. Hepimizin hayatında bir şekilde kabul ettiğimiz ve görmezden geldiğimiz bir şiddet döngüsü var aslında. Ama az ama çok, ama fiziksel ama ruhsal… hepimiz birilerinin bizi ezmesine izin veriyoruz. Bu döngüyü kırmak da çoğu zaman mümkün olmuyor.
Kahramanımız Lily ise bu şiddet döngüsünü kızı için kırmayı başardığında onun adına çok sevindim. Gerçeklikte ise içinde bulunduğumuz şiddet döngüsünü kıramayan herkes için üzülmeye devam edeceğim…
Gelelim kitabımızın bir diğer ana karakteri olan Atlas’a. Atlas, Lily’nin kocası değil. Ancak Lily’nin hayatının merkezi desem abartmış olmam sanırım. Atlas karakteri uzun zaman sonra içimi ısıtan ve yüzümü güldüren erkek karakterlerden biri oldu. Kitaptaki şiddet döngüsünü okurken Atlas hem Lily için hem de bizim için güvenli liman oldu.
Kitap ile ilgili düşüncelerim bunlar. Sanırım şiddet övgüsü yapılmadığı için dark romance okuyacağınıza bunu okuyun diyebilirim.
Bizimle kalın, hoşça kalın…