“hayır, çık hafızamdan, o zaman özgür olacağım.”

Güzel günler dilerim Sevgili Meyus Okur
Rus Edebiyatı gerçekten engin bir derya ve ben elimdeki kitaba başlarken bu kadar beğeneceğimi tahmin etmemiştim.
‘Usta ve Margarita’ Mihail Bulgakov’un en özene bözene yazdığı kitabı sanırım. Hatta düzenlemesine ömrü vefa etmemiş ve romanın sonuna doğru bir takım kopuklular var. Buna rağmen ikinci kısmı ağırlıkta olmak üzere kesinlikle okumaya değer bir kitap.
Alegori işini fazla sevmeyen biri olarak bu kitapta da varlığı beni rahatsız etti ama yazıldığı döneme bakacak olursak Nefi’liğin lüzumu da yok derim.
Konusuna gelecek olursak Sevgili Meyus Okur; Şeytan ve maiyetinin Moskova üzerine çökmesi ile başlayan kaos ortamı ve bu kargaşada aşkını arayan bir kadının mücadelesi diyebiliriz. Öte yandan kitabın diğer yüzü olan Kudüs’te geçen hikaye de ağır ağır işliyor.
Arka planda Lenin dönemi Rusya’sının anlatıldığı kitapta çok fazla karakter ve mekan olduğu için zaman zaman odağımı kaybettim ama önemli değil çünkü kitap sizi içeride tutmayı bir şekilde başarıyor.
Roman iki ayrı uç noktada başlayıp sonunda tüm karakterler birleşiyor ve anlamlı bir nihayete kavuşurken karakterlerle vedalaşıyoruz. Şunu da belirtmeliyim ki günümüz fantezi edebiyat yazarları yaşları bine yaklaşan sözde ölümsüz karakterleri yazarken kendi sınırlı bakış açılarından kurtulamayıp sözde ölümsüz karakteri bir ergen gibi yazarken Bulgakov yaşı asırları aşan karakterlerini yazarken ustalığını konuşturmuş diyebiliriz. Her birinin ağırlığını hissediyorsunuz gerçekten.
Evet… benden bu kadar. Bizimle kalın hoşça kalın