
“İnsan kalbi taşıdığın için ne mutlu sana, Feyre. Bırak hiçbir şey hissetmeyen zavallılar kendini acısın.”
HERKES BİRAZ MEYUSTUR HAYATTA

“İnsan kalbi taşıdığın için ne mutlu sana, Feyre. Bırak hiçbir şey hissetmeyen zavallılar kendini acısın.”

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok uzun zaman önce
küle dönen bir ülkede krallığını çok seven, genç bir prenses yaşarmış…

“Bir zamanlar diğer insanlardan korkarak yaşardım,” diye söze girdi. “Diğer insanların beni çiğnemelerine izin verirdim. Çünkü isteklerini reddedersem
olacaklardan çok korkardım. Nasıl ‘hayır’ deneceğini bilmezdim.”

“Bana borçlu olanlara ve söz verenlere borçlarını ve sözlerini hatırlatacağım. Suikastçılardan,hırsızlardan, sürgünlerden ve sıradan halktan bir ordu kurmak için. Uzun zaman önce başlanan bir işi bitirmeye.”

“Zamanı gelmişti.
Bir nefes… Bir nefes daha.
Ateşin varisiydi o.
O ateşin kendisiydi. Ve ışıktı; küldü, kordu. Aelin Ateşyürek’ti o. Ve o kimsenin, hiçbir şeyin önünde diz çökmezdi. Kanla, mücadeleyle ve zaferle hak ettiği taç hariç.”

“Bir kendisi, bir de kral. Olması gereken buydu; ikisinin dışında kimsenin canı gitmemeli, bir ruh kirlenecekse o da Celaena’nınki olmalıydı. Bir canavarı öldürmek için bir başka canavar gerekecekti.”

Siyah maskesi ve kukuletası yüzünü gizleyen kız, gölgelere karışmak, sadece ve sadece karanlığın bir parçası olmak istiyordu.
“aynı kar Çanakkale’de de yağıyordu. O korkunç çarpışmaların sürdüğü tepeleri, vadileri örtmüş, yüzbinlerce mezarı, siperleri gözlerden silmişti.”


“Her sabah uyandığında aynı sözü tekrarlıyordu: Korkmayacağım.”