Ateş ve Hz. İbrahim

Ateşlerde yanmak nedir bilir misiniz? Hakikat uğruna canından geçen peygamberler babası Hz. İbrahim; (as) ateşe gönüllü giren, cömert, Allah’ın; Halil’im diye hitap ettiği, her üç semavi din içinde kıymetli olan bir Nebi’dir.

İbrahim (as),Yukarı Mezopotamya’nın “Ur” şehrinde dünyaya gelmiştir. Keldani kavmine peygamber olarak gönderilmiştir. Babası put ustası Azer’dir. Çocukluğundan itibaren putlara tapmanın ne kadar saçma olduğu düşünmüş, babasının yaptığı putları satmayı reddetmiştir.

Çünkü o tevhidi mücadelenin meşalesini yakacak olan peygamberdir. Ömrü boyunca putlara tapan insanlarla mücadele etmiştir. Büyük oğlu Hz. İsmail, Hz. Muhammed Mustafa (sav)’nın atasıdır. Küçük oğlu Hz. İshak ise İsrailoğulları’nın atasıdır.

Nemrut ise Keldani kabilesinin hükümdarıdır. Başlangıçta putlara, yıldızlara ve aya tapan kavmine karşı insaflıydı Nemrut… Ancak Allah; ona öyle bir mülk, öyle bir zenginlik nasip etti ki gözü döndü, kendini şaştı. “Ben ilahınızım, bana tapın.” dedi.

Nemrut içinde yaşadığı bolluk içerisinde bir gece bir rüya gördü. Gökte parlayan bir nur güneşin ve ayın ışığını söndürmüştü.

Ateşin yakılacağı gün yaklaşırken; İbrahim (as) insanları tevhid dinine davet etmeye,  kendilerine bir yararı ve zararı dokunmayan, insan yapımı putlara tapmanın saçmalığını anlatmaya devam ediyordu. Öyle ki bu çağrısı Nemrut’un kulağına kadar gitmiş ve Kur’an’da anlatılan şu konuşma aralarında geçmişti.

“Benim Rabbim öldürür ve diriltir” demişti İbrahim. İlahlık iddiasında bulunan Nemrut da “ben de öldürür ve diriltirim” demişti. Bunun üzerine İbrahim (as) “benim Rabbim güneşi doğudan getirir. Gücün yetiyorsa sen de batıdan çıkart.” deyince Nemrut şaşırıp kalmıştı.

Bir bayram günü geldiğinde, İbrahim (as) inkar ve küfürde ısrar eden kavmine bir oyun oynamaya karar verdi. Hastalığını bahane ederek bayram kutlamasına gitmedi ve eline bir balta alıp puthaneye gitti. En büyüğü hariç olmak üzere bütün putları paramparça etti ve elindeki baltayı en büyük putun omzuna bırakıp çıkıp gitti.

Tapındıkları putların paramparça olduğunu gören kavmi doğruca İbrahim(as)’ın yanına gitti. “Bunu ilahlarımıza sen mi yaptın ey İbrahim?” diye sordular. İbrahim (as) “bu işi yapsa yapsa en büyükleri yapmıştır. Baksanıza hepsini parçalamış bir tek kendi kalmış. İsterseniz ona sorun” dedi. Kavmi “sen de biliyorsun ki putlar konuşamaz” diye cevap verince, İbrahim (as) “o halde kendilerini korumaktan ve konuşmaktan aciz bu putlara neden hala tapmaktasınız?” diye sordu.

Ancak o sırada şeytan da boş durmamakta iki genç oğlan kılığında Nemrut’un yanına sokulmakta ve “senin saltanatını paramparça edecek, yak şu çocuğu” diye vesvese vermekteydi. Nemrut rüyasında gördüğü “NUR”un İbrahim olduğunu anlamıştı. Onu yakmaya karar verdi. Odunlar taşındı, ateşler yakıldı, İbrahim’i ateşe fırlatacak mancınık hazırlandı.

Hz. İbrahim (as) tam bir teslimiyet ve tevekkül ile karşıladı akıbetini. Onu ateşe fırlatılmak üzere mancınığa koyarken “Allah bize yeter, o ne güzel vekildir.” diyordu. Tam o sırada Allah’ın izni ile yanına gelen meleklerin yardım isteğini reddediyor ve yardımı yalnızca Rabbinden istiyordu. Nihayetinde Allah, “ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve selamet ol” (Enbiya Suresi) diye emir buyurduğunda herkes İbrahim’in ateşlerde yandığını düşünürken günler sonra ateş söndüğünde İbrahim, sapasağlam çıkıyordu. Allah ise sinekler ordusuna İbrahim’i ateşe atanları helak etmesi için izin veriyor ve şımarık ve açgözlü Nemrut’un sonu da bir sinek ile geliyordu. Bugün Şanlıurfa ilimizde bulunan ‘Balıklı Göl’ Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yer olarak kabul edilir. Bu olaydan sonra Hz. İbrahim ona inananlarla beraber Filistin’e hicret etmiştir.

Hz. İbrahim her üç semavi din içerisinde de büyük kabul edilen peygamberlerdendir. Ulu’l Azm peygamberlerinden biridir ki- bunun anlamı sıkıntıya ve zulme karşı büyük bir sabır ve sebat gösteren demektir.- Allah’ın dostu, put kıran, Kabe’yi yeniden inşa eden, cömertliğiyle nam salmış bu peygambere selam olsun. Yazımı sonuna kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Allah isterse ateş serin olur, hüzün neşe olur, sıkıntı ferahlık olur, zor kolay olur, mücadele etmekten vazgeçmeyenlere selam olsun… Halil İbrahim bereketi sizinle olsun 🙂