A, Altın Kitaplar, Gerilim-Korku, S, Stephen King

Stephen King: The Shining (Medyum)

Yabanarısı soktuktan sonra yoluna devam eder

Güzel günler dilerim Sevgili Meyus Okur

The Shining, ülkemizde yayımlanan adıyla Medyum, gerilim korku edebiyatının en sağlam eserlerinden biridir. Kitaba ilk başladığım andan itibaren temposu hiç düşmeyen hikayenin konusu; ilk bakışta sıradan “American Family Issues” problemleri olan çekirdek bir aileyi anlatıyor gibi gözükse de hiç öyle olmadığını ailenin minik, sevimli, tatlı oğlanı Danny boy ile tanışır tanışmaz anlıyorsunuz.

Danny, özel yetenekleri olan sıradışı bir çocuk ve bu özellikleriyle ara sıra ana babasının aklını alan biri. Henüz beş yaşında ve herkesin, özellikle yetişkinlerin görür görmez sevdiği bir çocuk.

Kitabın ilerleyen sayfalarında yaşayan otelimiz Overlook ile tanışıyoruz. Overlook, içinde keyifli anıların olmadığı, türlü çeşit acıyı zamandan bağımsız bir şekilde saklayan ve yaşatan bir ruh gibi.

Gerçekler senin kafanda bilardo topları gibi dolaşıp duruyorlar. Onları ceplere sokman gerek.

Torrence ailesinin babası Jack oğlan, yaşadığı alkol problemleri sebebiyle işinden olmuş, karısı ve oğluna bir hayli zor zamanlar yaşatmış, ezik bir karakter. Yine de bütün karakterler içinde en çok Jack’i sevdim diyebilirim. Kendisi, okuduğum kitaplar arasında gerçeğe en yakın iç sesine sahip karakterlerden biriydi.

Bir şeyi yaptığına sevinmek ve yine de onu düşünmeyecek kadar bundan utanmak mümkün mü diye düşündü Danny

Hakikaten Stephen King, soyut ve somut açıdan çok başarılı betimlemelerle kitabı bize yaşatmayı başarmış. Jack de insan doğasının sığlığının muhteşem bir betimlemesi olmuş.

Hem Jack hem de annemiz Wendy, kendi içlerinde yaşadıkları ikilemleri ve mücadeleyi çok iyi yansıtmışlar. Aslında ikisinin de ortak korkusu bir gün aynaya baktıklarında kendi anne babalarına benzediklerini görmek sanırım.

Neyse, işini kaybeden Jack, kış sezonunda Rocky dağlarının eteğinde bulunan ve bütün kış boyunca yolları kapalı olan Overlook otelinin bakıcılığını yapma işini kabul etmek zorunda kalır ve ailesi ile birlikte kuş uçmaz kervan geçmez otelde bir koca kış sezonunu geçirmek üzere otele yerleşirler.

Olaylar da bundan sonra başlar zaten. Otel ilk başlarda onlara kibar davransa da kış bastırdıkça teker teker hepsini ele geçirmek için harekete geçer. Hareket eden hortumlar, banyo küvetindeki ceset, duvara yapışmış beyin parçaları ve her akşam tekrar eden maskeli balo sonunda çekirdek Torrence ailesini çıldırtmayı başarır.

Hep dost kalacağız ve boynuna taktığım tasmayı görmezlikten geleceğiz.

Otelin kirli geçmişi gün geçtikçe ailemizin yakasına daha da sıkı yapışırken minik kahramanımız Danny oğlan, çok sevdiği anne ve babasını bu kabus dolu otelden çıkarıp kurtarmaya çalışır.

Zavallı Danny! Gerçekten de okurken bu çocuğu istemsizce sahipleniyorsunuz. Kısacası kitap başarılıydı. Size ne vaat ediyorsa onu veren bu kitabı tek başınıza okursanız eğer, aniden çıkan seslere karşı dikkatli olmanızı öneririm sevgili Meyus Okur, zira sizi korkutma olasılığı yüksek!

Benden bu kadar. Bizimle kalın, hoşça kalın…

Yorum bırakın