“Dünyada tek bir şey kötü yürekli bir insana karşı durabilir. O da başka bir insandır. Ayıbımızda yatar şerefimiz.”
Merhabalar sevgili Meyus okuru,
Yerdeniz serisini ana serisinin son kitabı olan En Uzak Sahil ile bir devrin kapanıp yeni bir devrin açılışını görmekteyiz. Önceki yazımda da belirttiğim gibi, Yerdeniz’in ilk üçü ana hikaye, son üçü ek hikayelerden oluşmaktadır.
Serinin ilk kitabı olan “Yerdeniz Büyücüsü” efsanevi büyücü Çevik Atmaca’yı anlatan şarkıları tanıtarak başlamıştı. Çevik Atmaca’nın hatalar yaptıktan sonra hatalarını düzeltmeye çalışarak büyümesini, ikinci kitap olan Atuan Mezarları‘nda ise genç bir kadının olgunlaşmasını, kendi tabularına karşı yaklaşımlarını izliyoruz.
“Geçmişi inkar etmek, geleceği inkar etmektir. İnsan kendi alın yazısını kendi yazamaz: Ya kabul eder, ya inkar eder. Eğer üvez ağacının kökleri derinde değilse, başı göğe eğmez.”
Son kitapta ise, Ged karşımıza başbüyücü olarak çıkmaktadır.
Belli bir yaşa gelmiş, kendisini yetiştiren ustası gibi az konuşup çok düşünen, kapalı kapılar arasında oturmaktansa dolaşmayı yeğleyen biri olmuştur.
En Uzak Sahil’de, ikinci kitapta olduğu gibi olayları Ged’in değil yol arkadaşının bakış açısından görmekteyiz. Enlad ve Enlades Prensi’nin oğlu ve varisi Arren, babasının özel mesajını iletmek ve soruna çözüm bulmasında yardımcı olmasını rica etmek amacı ile Roke Adasına gelmiştir.
“Mumun ışını görebilmek için, onu karanlık bir yere götürmek gerekir.”
Söylentileri incelemek amacı ile Ged bizzat kendisi gitmeyi düşünür ve yanına yol arkadaşı olarak büyü ustası almak yerine Arren’i seçer.
Çok uzun yıllardır Ged’in yoldaşı olan Ufkabakan, uzun bir deniz yolculuğuna çıkan ikiliyi birbirinde farklı adalara taşırken yolculuk Arren’in düşündüğünden çok farklı bir şekilde ilerliyordu.
“Sabır, ümitten daha uzun ömürlü olabilir.”
Yapılan yolculuğun, yolculuğun amacını ya da aradıkları şey konusunda hiçbir fikri olmayana Arren içten içe tüm kalbiyle başbüyücüye sadık olsa da ona ve onun güçlerine karşı elinde olmadan şüphe duymaya başlamıştı.
Ölmek istemiyordu.
Ya kandırılıyorsa?
Yaşamak istiyordu.
Büyü diye bir şey gerçekte yoksa?
Bu yolculuğa hiç çıkmamalıydı.
Bütün bunlar sadece göz bağından ibaret ise Arren başbüyücüyü diyarın en uzak sahiline kadar takip edebilecek miydi?
“Hiç korkma. İnsanlar için bir şeyler yapmak, her zaman için yapmamaktan daha kolay olmuştur. Kötülük veya iyilik yapmaya devam edeceğiz.”
Sadakatin şüphe ile sınanması, insanın kendinden ve doğrularından kuşkulanması; gerçekten istediğimiz şey için özümüzden vazgeçebilir miyiz? Daha öncede söylediğim gibi Le Guin’in bu serisini severek okuyorum çünkü kitaplarda aşırı mükemmel kişiler bana inandırıcı gelmediğinden, onun oluşturduğu bu büyü evreninde kusursuz kimsenin olmaması okuma zevkini daha da arttırıyor.
Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın…
XOXO
Adı:En Uzak SahilYazar:Ursula K. Le Guin, Çiğdem Erkal İpek (Çevirmen)
Alt başlık:Yerdeniz Üçlemesi 3
Baskı tarihi:2007
Sayfa sayısı:207
Format:Karton kapak
ISBN:9789753420792
Kitabın türü: Fantastik, Roman
Orijinal adı:The Farthest Shore
Yayınevi:Metis Yayıncılık
MEYUS OKUR 