“…Ben daha zeki daha usta olduğumu kanıtladım. Ama belki öyle değildir. Belki benim silahlarım daha etkiliydi de ondan.
Güzel günler dilerim Sevgili Meyus Okur
Uzun zamandır Hemingway dünyasına giriş yapmak istediğim için sevgili Vaveyla ‘dan ödünç olarak iki tane kitabını aldım.
İlk olarak okumayı tercih ettiğim Yaşlı Adam ve Deniz kitabı ise beni sade dili ve anlatımıyla şaşırttı diyebilirim.
Seksen beş gündür büyük balığı avlamaya çalışan ihtiyar bir denizcinin her zamankinden daha fazla açılarak sonunda istediği büyük balığı büyük bir uğraş neticesinde yakaladığı bu hikâyede yanan; bana göre avlanan kılıçbalığı oluyor. Zira zavallım açık denizlerden kıyıya gelene kadar diğer köpekbalıklarının yemi oluyor.
“İnsan yenilmek için yaratılmadı” dedi dokunaklı bir sesle; “Âdemoğlu mahvolur ama yenilmez.”
….
Kıyıya vardığında altı buçuk metrelik heybetli kılıçbalığından geriye bir başı bir kuyruğu bir de iskeleti kalmış olduğundan ihtiyar balıkçı ve ben de bir hayli sinirliydik. Daha doğrusu ben sinirliydim ihtiyar balıkçı yorgundu, ayrıca elleri yara içindeydi, açtı ve uykusuzdu.
Kitabın arka kapağında da belirtildiği üzere yenilgideki zaferi anlatan bu hikâye aslında ne istediğimize de dikkat etmek gerektiğini hatırlatıyor bizlere. İhtiyar balıkçı sadece koca bir balık yakalamak istemiş ve bunu da başarmıştı. Ancak sonrası hiç iyi olmadı.
“Böyle balık ne gördüm ne de duydum doğrusu. Ne olursa olsun onu öldürmek zorundayım. Yıldızları öldürmeye kalkmadığımıza iyi ediyoruz; ya bir de onu yapsaydık!”
….
Kısa ve öz bir macera olduğundan ben hiç sıkılmadım, dersem yalan olur. Çünkü ben kitap okurken hiç değişmeyen mekânlardan ve sürekli aynı karakterle muhatap olmaktan pek hoşlanmıyorum, içim daralıyor.
Yine de denizcilik ile ilgili hikâyelerden hoşlanan herkesin sıkılmadan okuyabileceği bir kitaptı. Her türlü yenilgi; öncesinde verilen bütün çabaları boşa çıkartır mı sevgili Meyus Okur?
Bizimle kalın hoşça kalın…
MEYUS OKUR 