Bilim Kurgu, Hikaye, I-İ, Isaac ASIMOV, ithaki yayınları

BEN, ROBOT

1. Robotlar, insanlara zarar veremez ya da eylemsiz kalarak onlara zarar gelmesine göz yumamaz.

2. Robotlar, Birinci Kanun’la çakışmadığı sürece insanlar tarafından verilen emirlere itaat etmek zorundadır.

3. Robotlar, Birinci ya da İkinci Kanun’la çakışmadığı sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır.

Merhabalar sevgili Meyus okuru,

Gelecek dediğimizde hepimiz aklına genellikle şeyler; uçan araçlar, gezegenler arası rahatça dolaşım, robotlar liste bu şekilde uzayıp gitmektedir.

Yazdığı robot hikayeleri ile bilim kurguya yeni bir soluk getiren Asimov kendisinden sonra birçok kişiye esin kaynağı olmuştur. Özellikle oluşturduğu 3 robot kanunu devrim niteliği taşımaktadır. Zekice oluşturulmuş bu kanunlar hem esnetilemez olup hem de kendi içinde boşlukları olan kanunlardır.

“Son iki gün boyunca iyice düşünüp taşındım,” dedi Cutie, “ve çok ilginç sonuçlara ulaştım. Öncelikle sakıncasız bulduğum tek varsayımdan yola çıktım. Ben şahsen varım, çünkü düşünüyorum…”
“Jüpiter aşkına! Robot Descartes da mı görecektik?”

Derleme olan bu kitabında toplamda 9 hikaye bulunmaktadır. Hikayelerin her biri kanundaki boşluklardan ya da çıkabilecek olası sorunlarda ve insanların bununla baş etme şeklinden bahsetmektedir. Ayrıca robotların gelişimini de göz önüne sermektedir.

Daha doğrusu, başlangıçta konuşma yetisi olmayan metal yığınından insana en yakın şey haline gelişini, belki de insandan daha iyi hale gelişini mi demeliyim?

ABD Robot ve Mekanik İnsan A.Ş’nin ürettiği farklı seri modellerinin her biri için ayrı ayrı yazmak istesem böyle bir şey yapıp okuma zevkini düşürmek istemiyorum. Bu yüzden en fazla dikkatimi çeken hikayesinden bahsetmek istiyorum.

“Hareketin, duyunun olmadığı bir dünyada buldu kendisini. Bulanık, uyuşuk bilinçten ibaret bir dünyada. Öyle bir bilinçti ki bu, karanlıktı, sessizdi, şekilsizdi.”

İnsanlardan daha çok robotları seven robopsikolog Susan Calvin’in verdiği röportajda, onun anılarını dinlerken ütopik ve distopik arası bir gelecekten parçalar olarak sunmuştur.

Ütopik diyorum çünkü savaşın olmadığı küreselleşme ve robotlarla entegre olan insanlık önemli konuları matematik temelli oluşturmaktaydı. Milliyetçilik kavramı yoktur artık. Tam da bu noktada kitap distopiğe dönmektedir.

Dünya 4 ana bölgeye bölünmüştür. Bölgeler arasında dile gelmeyen bir mücadele olsa da kullanılan makinelerin ortak veri sistemi sayesinde her şey uyum içerisindedir. Güç dengesi varmış gibi gözükürken öyle bir şeyin olmadığını da görüyoruz.

“İnsanlık tarihinin dibe vurduğu dönemlerdi ama milliyetçilik o zamanlar son nefesini verdi. Dünya, uluslar için fazla küçüktü, o nedenle kendilerini Bölge’lere böldüler.”

Şangay’ın başkent olduğu Doğu Bölgesi’ndeki fabrikalaşma ve işsizlik sorunu, Tropiklerde kurulan en yeni başkentin yönettiği ham madde bolluğu ancak fabrika eksikliği; Cenevre’nin başkent olduğu Avrupa’nın eski gücüne duyduğu hasretle beraber Kuzey Bölgesi’nin uzantısı haline gelmesi ve en tepedeki Ottawa merkezli Kuzey Bölgesi. Doğal olarak bu düzenden rahatsız olanları, robot karşıtı insanları da görmekteyiz. Ayrıca Geçmişte yapılan din savaşlarına, milliyet savaşlarına atıflarda bulunan kitapta üzerinde tartışılacak birçok nokta bulunmaktadır.

Farklı noktaları bir araya getirmesi ve akıcı dili okumaya kolaylaştıran eserde her bölüm farklı bir hikaye olduğu için sıkılmaya fırsat vermemektedir. Karantina günlerinde dikkatimizi dağıtmak için gayet iyi bir seçim bana göre sevgili okur.

Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın…

XOXO


Adı:Ben Robot
Yazar:Isaac Asimov, Ekin Odabaş (Çevirmen)
Baskı tarihi:Kasım 2016
Sayfa sayısı:248
Format:Karton kapak
ISBN:9786053756040
Kitabın türü:Bilim-Kurgu, Hikaye (Öykü)
Orijinal adı:I, Robot
Yayınevi:İthaki Yayınları

Yorum bırakın