Aşk, Epsilon Yayınevi, J, Julia Quinn

Bridgertonlar(IV): RÜYALAR GERÇEK OLSA

Birbirini çok seven vikont ve vikontesin çocukları olan Bridgerton kardeşlerden sırada üç numaralı çocukları ve gülümseyişiyle herkesi mest eden, Colin Bridgerton’ın  hikayesi  ‘Rüyalar Gerçek Olsa’ yı huzurlarınıza sunarım.

Merhabalar sevgili Meyus okuru,

5 parmağın 5i bir olmaz derler ya sevgili okur, Julia Quuin’de bu lafı kanıtlamak istercesine bu seriyi yazmış yalnız hızını alamayıp 5 değil tam 8 kardeşin aşk hikayesini yazmaya karar vermiş. Kız kardeşi Eloise hızla evde kalmışlık statüsüne doğru ilerlerken hatta evde kalmışken ailenin üç numaralı çocuğu herkesi şaşırtan (kendiside dahil) bir karar alıyor.

Sizce aşk nedir?

Ilık Nisan yağmuru gibi bizi ıslatan ama üşütmeyen temizleyici mi, suratımıza çarpıp şok etkisi yaratan soğuk su mu yoksa bunlardan hiçbiri olmayıp günlük hayatın telaşında fark etmediğimiz öylesine bir duygu mu? Kişiden kişiye değişen herkesin damağında farklı bir tat bırakan esans diye nitelendirirsem yanlış olmam sanırım.


“Colin’in aşkı gökyüzünden düşen bir yıldırım gibi değildi. Bir gülücük, bir sözcük, hınzır bir bakışla başlamıştı.”

Colin ailenin üçüncü çocuğu olduğundan bir ünvanı falan yok ama ailesinin gücü, esprili tavırlarıyla Benedict‘in kitabında da adı geçen dedikodu gazetesi olan Lady Whistledown ve anneler tarafından sevilen yakışıklı hovardamızdır.

Hiçbir şey yapmadan her şeye sahip olmanın kötü yanlarından biri güne başlamanız için bir amacınız olmamasıdır. Anthony‘nin yönetmesi gereken aile mülkleri vardır, Benedicht kırsal bölgede ailesiyle yaşarken ulusal müzeye konulması için resimler yapmıştır. Colin’in ise benim diyebileceği bir başarısı yoktur. Nitekim Colin de bu amaçsızlıktan bunalıp evden uzaklaşıp farklı ülkelere gitmeyi tercih ediyor. Sizi temin ederim ki sevgili okur, Colin Bridgerton bu yazarınızın özendiği hayatı yaşıyor. Maalesef biz bunalınca anca balkona çıkabiliyoruz ki bu yazarınızın bir balkonu bile yok.

Penelope Featherington ise Daphne’de bahsettiğim kız kuruları var ya işte tam olarak o. Fazla konuşkan olmadığı için toplumda çok az kişinin dikkate aldığı Bridgertonların sevip, koruduğu halde annesinin berbat zevki yüzünden dedikodu gazetesinin bile alay konusudur.

Colin ve Penelope birbirlerini yıllardır tanımaktadır. Colin’in diyişiyle Penelope hep oradaydı. Belirgin bir varlığı olmasa da hep hayatında bir yerdeydi.

Penelope ise Colin’i ilk gördüğünden beri aşıktı. Ona dair her şeyi bilmesine rağmen asla beraber olamayacaklarını biliyordu. Colin herkesin sevdiği daima popüler olan sevecen biriydi. O ise balo salonlarının kenar kısımlarında duran gölgeler arasından onu izleyen biriydi. Penelope biliyordu ki Colin’in gözünde o sadece Eloise‘in arkadaşıydı.


“Neden karşılık bulmayacak bir aşk için romantizm boşa harcansın ki? Rüzgarla hışırdayan fundalıkların olduğu tanışmaları, gerçekten geleceği olan insanlara saklamak gerekir.”


Colin son gezisinden döndüğünde Penelope’de bir şeylerin değiştiğini düşünmeye başlamıştır. Daha doğrusu Penelope’nin hareketleri artık dikkatini çekmeye başlamıştı. Gerçekten onu yeterince tanıyor muydu?

Herkesin kendine saklamak istediği sırları vardır. Penelope’ninde sırları vardı. Sadece kendine sakladığı sesli bir şekilde asla dile getirmediği…

Peki bu sırrı en son bilmesini istediği kişi tarafından öğrenilirse…

Colin Penelope’yi boğazlamak istiyordu, onu seviyordu, onu aklı başına gelene kadar sarsmak istiyordu, onu kıskanıyordu, ona aşık olmuştu ve onu korumak için elinden geleni ardına koymayacaktı.

Colin yemek yemekten düşünmeye fırsat bulduğu zamanlar fazlasıyla iyi plan yapan biriydi. Bunu muzip biçimde parlayan yeşil gözlerinde görebilirdiniz(ya da bizim durumumuzda okuyabilirdiniz). Birisi sevdiği kişiyi üzmesine izin veremezdi. Belirsiz bir dedikodu gazetesinin de bunu yapmasına izin vermeyecekti. Sadece düşünmesi gerekiyordu ve ailesine güvenip onlara zamk gibi yapışması…

“Birinin ona zamkın anlamını yeniden öğretmesi gerekiyor.”

Colin’in hikayesi benim favori sıralamamda 1. sıradadır. Belki Colin ve Penelope’nin mizah anlayışı bu yazarınızın mizah anlayışıyla benzerlik gösterdiği için olabilir. Her ne kadar bazı kısımlarda gıcık olsam da Colin Bridgerton bu yazarınızın serideki favori erkek karakteri olmaktadır. Nasıl olmasın sevgili okur, adamın en büyük ikilemi yemekle mi yoksa sevdiği kadınla mı ilgilenmesi gerektiğidir. Gel de sevme adamı…

Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın…

XOXO


Adı:Rüyalar Gerçek OlsaYazar:Julia Quinn, Elif Dinçer (Çevirmen)
Alt başlık:Bridgertons Serisi 4
Baskı tarihi:2011
Sayfa sayısı:408
Format:Karton kapak
ISBN:9789944823814
Kitabın türü:Aşk
Orijinal adı:Romancing Mister Bridgerton
Dil:Türkçe
Ülke:Türkiye
Yayınevi:Epsilon Yayınları

“Bridgertonlar(IV): RÜYALAR GERÇEK OLSA” için 5 yorum

  1. Geri bildirim: *Z RAPORU – MEYUS OKUR

Yorum bırakın