
“Mante Koyu diye bir yer duymamışsındır değil mi?” diye sordu
“hayır efendim,” dedi Mort
“Gemi enkazıyla ünlü bir yer.”
“gemi mi batmıştı?”
“Batacak,” dedi Ölüm. “Lanet yeri bulabilirsem.”
…
HERKES BİRAZ MEYUSTUR HAYATTA

“Mante Koyu diye bir yer duymamışsındır değil mi?” diye sordu
“hayır efendim,” dedi Mort
“Gemi enkazıyla ünlü bir yer.”
“gemi mi batmıştı?”
“Batacak,” dedi Ölüm. “Lanet yeri bulabilirsem.”
…

“istemiyor” demek zorunda kalacaktım
İkna edilebilir mi?”
“sanmıyorum.” Yalan söyleyecek değildim ya
“ o zaman Harold” diyecekti şaşırıp asabı bozulan Avi, “sana ne diyeceğimi bilmiyorum. Mağdur konuşmazsa hiçbir şey yapamayacağımızı sen de benim kadar biliyorsun.”

“Fantezi, aşina olana yeni bir ışık tutmalıdır; benim Diskdünya’da yapmaya çalıştığım gibi. Fantezi o zamana ve oraya değil, bugüne ve buraya bakmanın bir yoludur. Fantezi öncü edebiyattır. Her şey ondan doğar. Fantezi en iyi haliyle gerçekten de kaçış edebiyatıdır. Ama kaçış edebiyatının özelliği şudur: Bir şeyden kaçarken aynı zamanda bir şeye doğru da koşmanız gerekir. Gitmeye değer bir yere gitmelisinizdir ve bu deneyim sizi daha iyi birine dönüştürmelidir.

“… Amerika’da günde 80 intihar vakasının olduğunu, bunun yılda 30.000 intihar anlamına geldiğini, dakikada bir girişimde bulunulduğunu ve her 18 dakikada bir amacın gerçekleştiğini…”

“Zamanın verdiği bildik bir ders bu. Her şey değişir ve hiçbir şey değişmez.”

“Kuşku sizi yiyebilir, mutluluğunuzu yıkıma uğratabilir, sevgiyi acıya dönüştürebilirdi. Korku canavarı çekerdi.”

Sen eskiden sahip olduğun bir şeyi kaybettin. Senin bir gülümsemen vardı…

“Davamız hayata uymak değil, hayatımızı Hakk’a uydurmaktır…”

“Gerginliğe dayanmazdı, kırılgan bir ruhu vardı. Pişmanlıklarla dolu kavgaları, geri dönüşü zor küskünlükleri, acımasız kahkahaları.”

“Demek istediğim, acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu.”