A, Arzu çur, Hikaye, I-İ, İletişim Yayıncılık

AYŞEGÜL BOŞANIYOR

“Zaman bana hiç uymuyor. İçine sığamadığım bir şey zaman. Hep dar geliyor. Az geliyor. Evdeyken hele.”

Merhabalar sevgili meyus okuru

Bugün size okumaktan çok zevk aldığım bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Arzu Çur’un Ayşegül Boşanıyor ki, kitabın adı bile beni güldürmektedir. Ne de olsa belli bir dönemde doğan kişilerin ilk kitapları arasında Ayşegül’ün maceraları yer almaktadır.

Bizim sahilde, parkta görmeye alıştığımız Ayşegül, 30lu yaşlarının başlarında evliliği ile ilgili bazı kararlar alıyor ve sonunda eşinin de kabul etmesiyle boşanıyorlar. 9 yaşındaki oğluyla ayrı eve çıkıp işte bulunca her şeyin çabucak yoluna gireceğini ve sonunda hayalindeki hayatı yaşayabileceğini düşüyordu.

Gökyüzündee yalnız gezeen yıldıızlarrr yeryüzündde sizin kadar yalnızııım!”

Elbette çok yanılıyordu sevgili okur çünkü yaşadığı yer İsviçre değil, Türkiye ve geçim mücadelesi denilen bir şey var.

Daha önce hiç çalışmak zorunda kalmamış el bebek gül bebek büyütülen Ayşegül, üniversiteden sonra direk maddi durumu iyi olan bir bey ile evlendiği en ufak bir şeyin bile hesabını yapmak zorunda kalmamıştı. Aslında bu dönemlerde düşünmek zorunda bile kalmamıştı. 10 yıl boyunca kocası karar vermiş o da uygulamıştı. Şimdi ise zar zor bulduğu işte kıt kanaat geçinirken her şeyin hesabını yapmalıydı.

Bununla beraber notları düşük olan canından çok sevdiği ama bazen yani çoğunlukla cinlerini tepesine çıkaran oğlu ile ilgilenmesi ve iyi bir annede olması gerekmektedir.

“Ben şizofren miyim yoksa herkeste var mı böyle kendisiyle konuşan bir taraf? Öyle çok didişiyorum ki kendimle başkasıyla kapışmaya halim kalmıyor. Yine de eski kocam uyumsuz olduğumu söylerdi.”

 Bütün bunları yapabildiğini öncelikle o boyu posu devrilesice eski kocasına ispatlamalıydı. Sonunda özgürdü ve her şeyi kendi bildiği gibi yapacaktı. Zaten işler en fazla ne kadar ters gidebilirdi ki?

Boşandıktan sonra ki bir yılının anlatıldığı kitap çoğunlukla Ayşegül’ün iç düşüncelerini anlatırken fark ediyorsunuz ki sevgili okur sanki birisi kalkmış ve düşüncelerinizi kağıda aktarmış.

“Başına iyi bir şey geldiyse hazırlık ol, şu ana kadar hiç yemediğin bir darbe geliyor.”

Bütün o yıkılışınızı görmek isteyen ama üzülüyormuş gibi yapan eş dost, iş hayatındakilerle ilişkilerimiz, insanların suratına karşı bas bas bağırarak söylemek isterken içimizde tuttuğumuz şeylerle birlikte gündelik hayatta aklımızdan geçen bir dolu düşünce sevgili Çur’un kalemiyle dile gelmişti.

“Ben müdürün bir adı olabileceğini daha önce hiç düşünmedim ki. Ya efendim dersin ona ya da Müdür Bey. Eğer yanında değilse gıcık herif ya da baş belası da diyebilirsin ama adı yoktur onun.”

Bana göre her Türk kadınının okuması gereken ve okurken ‘aa bu ben’ diyeceği, biz kadınların yaşadığı çeşitli zorlukların esprili bir dille anlatıldığı, su gibi akıp giden bir kitaptı.

Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın…

XOXO


Yazar: Arzu Çur
Yayın Tarihi:14.06.2004
Yayınevi: İletişim Yayınları
Tür: Hikaye (Öykü)
Sayfa Sayısı:182
Cilt Tipi:Karton Kapak

Yorum bırakın