Hangisi bizi gerçekten iyi bir birey yapar? İyi olanı seçmek mi? Kötü olandan uzak durmak mı?
İyi günler Meyus Okur. Otomatik Portakal hakkında yazılan o kadar şey var ki insan; ben bunun üzerine ne söyleyebilirim ki diyor. Yine de kitabın bende bıraktığı etki çok farklıydı. Şöyle söyleyebilirim ki bütün kitap boyunca bir kaktüsü sevmeye çalıştım. Ancak başarılı olamadım.
Başkarakter Alex, olabilecek en berbat gelecek senaryosunda, gençliğin en iğrenç halini temsil ediyor. Alex umursamaz, ancak beni rahatsız eden şey Alex’in hiçbir şey hissetmiyor oluşu değil suç unsuru olan eylemlerini, yaşamının doğal ve vazgeçilemez bir hale getirmiş olmasıydı. Çalmak, dövmek, tecavüz etmek vs. onun için çok normal.
Anthony Burgess’in oldukça karamsar bir iç dünyası var. Kitaplarında adaletin varlığına inanmadığını görüyorsunuz. Zira haklı veya mazlum olan hiçbir karakteri kendi mutlu sonuna kavuşamıyor. Ya da belki de Anthony’e göre mutlu son ölümden başka bir şey değil.
Kitabın çevirisi beni okurken çok rahatsız etti. Anthony Burgess’in kaleminden gençlerin halini betimlemek için yepyeni bir argo dil çıkararak yazılan bu kitap, içimden “düzgün iki tane cümle kurun lan” dedirtti bana.
Dünyanın gidişatından rahatsız olan yazarın da dediği gibi “elimde kılıçtan daha keskin kalemimden başka bir şey yok.” Bir uyarı niteliğinde bu kitap, aklınızı başınıza toplamazsanız gençlik sadece Alex gibi örneklerden ibaret olacak. Üstelik Alex, oldukça zeki bir genç. Etrafındaki diğer gençler ise- onun kadar zeki değiller diyelim- Buna rağmen bir suç makinesi ve vicdandan yoksun, sevmek eyleminin kendisinden haberi yok gibi.
Sonunda hapse düşüp bir kurtuluş yolu ararken, son çare olarak üç beş film izlemeyi kabul ediyor. Ancak izlediği filmler onun özgür iradesini yok edip, suç işleme fikrini bir hastalık gibi beynine yerleştiriyor. İşte yazar bu noktadan sonra seçim yapabilme özgürlüğünü irdelemeye başlıyor. Kötülükten uzak durursak iyi insan olmuş olur muyuz sevgili Meyus Okur? Yoksa iyilik kalpte hissedilen bir şey mi? Alex’in iyileşmek için yollar araması çok ironik aslında. Çünkü onun için iyileşmek demek, hasta hissetmeden tekrar bütün o suçları işlemeye devam etmek demek.
“Evet evet evet, işte buydu. Gençlik bitmeliydi, ah evet. Ama gençlik, hayvanmış gibi olmaktır zaten sadece.”
Sürükleyici ve devamını merak ederek okuduğum bir kitaptı Otomatik Portakal… tereddüt etmeden alıp okuyun. Ha bu arada isterseniz Kubrick’in, kitabın aynı adıyla beyaz perdeye uyarladığı filmini de izleyebilirsiniz.
| Çevirmen: | Aziz Üstel |
| Kapak: | Birol Bayram |
| Yayın Tarihi | 2019-04-04 |
| Orjinal Adı | A Clockwork Orange |
| ISBN | 6052957929 |
| Baskı Sayısı | 30. Baskı |
| Dil | TÜRKÇE |
| Sayfa Sayısı | 176 |
| Cilt Tipi | Karton Kapak |
| Kağıt Cinsi | Kitap Kağıdı |
| Boyut | 12.5 x 20.5 cm |
MEYUS OKUR 