“İdeal ülkede: Bir erkekten, beni şu an olduğum ve ileride olacağım ben için sevmesini bekliyorum.”
Bazı kitaplarda sebepsizce kendimizden bir parça ararız. O kitap hakkında ya da yazar hakkında hiçbir şey bilmeyiz ama ona sahip olmak isteriz. Peter Handke’nin solak kadın kitabında da benim için böyle bir çekimi vardı. Belki bende solak olduğum için üstüne bir kadının mücadelesini anlatıyordu. Daha doğrusu bu mücadelenin birkaç gününü.
Hem iş hem de sosyal hayatta bitmek tükenmek bilmez bir rekabet içinde olan biz kadınlardan sadece biridir Marianne. Ayrıca bir annedir ki bence bu önemli bir ayrıntıdır.
Tanrı bakış açısıyla yazılan kitapta, yazarın kadın diye hitap etmeyi seçtiği ismini diğer insanlarla kurduğu diyaloglardan öğrendiğimiz Marianne’nin hayatı kocasının iş gezisinin sonunda değişiyor. Kocasının onlarsız bile kalabileceğini fark ettiğini söylemesi kadının zihnindeki bombanın pimini çekiyor adeta. O da fark ediyor ki, eşi olmadan devam edebiliyor.
Sadece çocuğu ile birlikte fazladan bir kişiye ihtiyaç duymadan hayattan zevk almayı tekrar hatırlayabilirdi. Bu süreçte kocasının başta kabullenir gibi görünüp sonradan uyguladığı psikolojik ve fiziksel şiddet, arkadaşının yalnız devam edilmeyeceğini karşı olan inancı onada aşılama çabası, onun yalnızlığını kendi fırsatına çevirmeye çalışan insanları görüyoruz.
“Hayır. Ben mutlu olmak istemiyorum, en fazla hoşnut olmak isteyebilir. Mutluluktan korkuyorum. Sanırım beynim buna tahammül edemezdi. Çıldırırdım veya ölürdüm. Ya da birini öldürürdüm.”
Okurken depresif bir süreçten geçtiğini düşündüğüm Marianne’nin bu yolda, biraz oğlundan güç alarak biraz da kendi çabasıyla yürüyeceğini en sonunda başaracağını hissettim. Bu tarz bir kitabı lise yıllarımda Arzu Çur’un yazdığı ‘Ayşegül Boşanıyor’da da okumuştum.
Orada daha esprili bir dille anlatılan kadının hayattaki mücadelesini düşündüğümde anlıyorum ki, yaşadığı kültürel coğrafya fark etmeksizin kadının yalnız kaldığı zaman üstesinden gelmesi gereken o kadar fazla şey var ki sanki kendi dertleri yetmezmişcesine…
Anlayacağınız o ki sevgili okur, biz dünya nüfusunun yarısını kaplayan kadınlar sadece diğer yarı ile değil kendi içimizde mücadele etmek zorundayız ve bunu yaparken iyi birer anne, eş ya da arkadaş olmak zorundayız.
Marianne ve Ayşegül farklı coğrafyalarda sadece birkaç günlerini bize sunarken bile görüyoruz ki işimiz iş sevgili okur. Sevgi ile kalın, güçlü kalın..
Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın…
XOXO
Adı: Solak Kadın
Yazar: Peter Handke, Süheyla Kaya (Çevirmen)
Baskı tarihi:2015
Sayfa sayısı:76
Format:Karton kapak
ISBN:9786055411749
Kitabın türü: Edebiyat, Roman
Yayınevi: Kırmızı Yayınları
MEYUS OKUR 