KOPYA ÖLÜM-ÖLÜM SERİSİ 21

Merhabalar sevgili Meyus okuru,

Nora Roberts’ın çivi gibi sert, ateş kadar yakıcı teğmeni olan Eve Dallas’ın ölüm serisi için daha öncesinde bildiğiniz gibi  toplu inceleme  yapmıştım. Belki de her kitaba hakkını vermeliyim diye düşünürken en son okuduğum olmasından dolayı bu kitaptan başlamaya karar verdim. Seri olmasına rağmen her kitabın konusu kendi içinde bağımsız olmasından dolayı çokta bir spoiler yeme durumu yok sevgili okur.

Çoğu kitabında yaptığı gibi serimizin bu kitabında da giriş kısmı kim olduğunu bilmediğimiz katilin birini öldürmesi ile başlarken hemen ardından Dallas canına tak etmiş bir şekilde görüşme için beklemektedir.

Roarke’ın uzun süreli yokluğundan dolayı huzursuz olana Dallas kendince bunu yansıtmadığını düşünürken etrafta barut gibi gezmekteydi. Elindeki davayı kapatıp devam etmek isterken bulunduğu hastanede birinin ölmesiyle daha doğrusu merkezin sahibini ölmesiyle başka bir dosya adeta dallasın kucağına düşer.

Herkesin sevdiği ve saydığı doktorun ölümünü araştırırken doktora düşman herhangi biri yoktur, herkes doktor için övgü dolu sözler söylemektedir, cinayet silahını güvenlikten nasıl geçtiği tam olarak belli değildir ve katil sanki buharlaşıp gitmiştir.

Sence burnum büyük mü?”
Evet, özellikle de onu işime soktuğun zaman.”

Zamana karşı yarışırken Dallas’ın bir an önce bu katili yakalaması “masum” doktorun asılda neler yaptığını ve başına neden bunun geldiğini bulması ve tabi ki eşinin ailesi için düzenlenecek olan Şükran Günü için vakit ayırması gerekmektedir.

Kitap klasik Dallas romanıydı senede bir ya da iki kere çıkarttıkları için görünce keyfimi yerine getiren cinstendi. Serinin bu kitabı için yapacağım eleştiri Roarke bir tık fazla duygusalmış, Dallas ona karşı biraz vurdum duymaz davranıyor gibi görülmesi olabilir. Tamam normalde de bu bir tık böyle ama Roarke’ın kendine has bir duruşu tarzı olduğunu da kabul etmek gerekiyor sevgili okur.

Çeviri kaynaklı olma ihtimali de olan bir durum olduğu için çok fazla üstünde durmadım benim takıldığım konu, Dallas’ın davası oldu. Aslında muhteşem bir konusu var kapağı ve adından anlaşıldığı üzere klonlardan bahsetmekte ve bu olayı baya üst kademeye çıkartmışken bir yerde oturmayan kısım var. İnsanın içini gıcıklayan diyebileceğim ufak bir pürüz. Belki de bana öyle gelmiştir çokta emin olamasam da bu seriyi okumama engel miydi sevgili okur? Asla!

Ülkemizde çıkmaya devam ettikçe muhtemelen bende almaya devam edeceğim.

Her haliyle benimsediğimiz karakterlerin arada sırada ortaya çıkması ve onların yaşamı hakkında bilgi almak hikayeyi haftalık dizi izler gibi takip etmenin zevki bir başka oluyor.

Henüz bu seriye başlamamışsanız ve bu kitapla tanıştıysanız hala çok geç değil ne de olsa yurtdışında altmıştan fazla kitabı bulunan serinin sadece yirmi birinci kitabı sevgili okur. Çok rahat bize yetişebilirsiniz.

Serinin diğer kitaplarını merak ederseniz seri ile ilgili genel incelememe buradan bakabilirsiniz. Ayrıca kitap sıralamasını da aşağıya bırakacağım.

Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın…

XOXO

Künye
Yazar	Nora ROBERTS (J.D ROBB)
Çevirmen	Kübra Tekneci
Yayınevi	Epsilon Yayınları
Kategori	Edebiyat, Aşk, Polisiye
Sayfa Sayısı	412

---

1) Çıplak Ölüm
2) Görkemli Ölüm
3) Ölümsüz Ölüm
4) Mutlu Ölüm
5) Büyülü Ölüm
6) Kindar Ölüm
7) Noel’de Ölüm
8) Ölüm Tuzağı
9) Ölümüne Sadakat
10) Ölüm Tanığı
11) Ölüm Yargısı
12) Hain Ölüm
13) Baştan Çıkaran Ölüm
14) Geçmişten Gelen Ölüm
15) Masum Ölüm
16) Portredeki Ölüm
17) Taklit Ölüm
18) Çifte Ölüm
19)Kör Ölüm
20)Gölge Ölüm
21)Kopya Ölüm
22)Ölüm Sanrısı (Normalde 35. kitap, ancak sevgili yayınevimiz dayanamayıp erken basmış bulunmaktadır.)